Ana Logo


Tiplemeler


-İneekler-
Bu inekler, yani bir kısım öğrenciler, öğrenim hayatlarında başarılı olmak için (inek olmak için) sadece kitapları kullanırlar. Bu kitap kurtları, yaşamlarının her dakikasını ders çalışarak geçirirler. Sabah kalktıklarında, el-yüz yıkarken aynaya yapıştırdıkları periyodik cetveli okurlar ve ezberlemeye çalışırlar. Havlu ile yüzlerini kurularken de o günün ders programına bakarlar. Kahvaltına reçel, peynir, bal ve zeytin ile Coğrafya, Sağlık, ve bazende İngilizce çalışırlar. Okula giderken çalışılacak en iyi Tarihir. Bunu bilen inekler okula gidene kadar Tarih çalışırlar. Sınıfa girmeleriyle çantalarından ilk dersin kitabını çıkarmaları bir olur. Daha önce sekiz kez okuduğu yeri dokuzuncu kez okuyup ondörtüncü kez tekrar ederler. Artık noktalama işaretleri bile beyinlerine yazılmıştır. Öğle tenefüsünde çantasından çıkardığı bol vitaaminli ve proteinli yemeğini yiyip Matematik ve Fizik çalışırlar. Yemekten sonra zihinleri açılsın diye hemen bir Milka bol inekli sütlü çikolata yerler.

Ders başladığında, bütün dikkatini öğretmen verip, dersle sevgili olurlar. Tabii ki hocaların en sevdiği fakat en çok endişelendikleri öğrencilerdir onlar. Son zil çaldımı ineeklerin içine bir hüzün çöker. Tekrar evlerine doğru yola koyulurlar, tabii ki bugün işledikleri konuları tekrar ederek. Eve geldikleri zaman analarını bir öperler, bugün okulda yaptıkları şeyleri anlatırlar (Fizik çalıştım, Kimya çalıştım, sözlüden 100 aldım). Tabii ki annesi gurur duyar. Bizim ineek hiç vakit kaybetmeden ikindi yemeğiyle edebiyat çalışır. Faülatün faülatün faülü sesleri evin içinde yankılanır. Akşam yemeği için ellerini yıkarken periyodik cetvede bugün ezberlediği yere kadar tekrar eder. Alşam yemeği dipol dipol ve kovalent bağlarla geçer. Yemekten sonra "Sınava Doğru" adlı programı zevkle seyrederler. En sevdiği programdır bu onların. Ayrıca iyi bir dinlenme zamanıdır. Program bitikten sonra hemen odasına koşar ve ne bulursa çalışır, soru çözer, okur, okur, okur. Gece yatmadan önce takıldığı matematik sorusunu düşünür, rüyasında da çözer. Hafta sonlarını çok sever, dershaneye gider ve boş vakitlerinde ders çalışır. Beden müzik ve resim derslerine çalışacak vakit bulamadıkları için bu dersleri zayıftır. Ama, olsun, istisnalar kaideyi bozmaz. O her zaman başarılıdır, zekidir, çalışkandır ve inektir. Böyle gelmiş, böyle gidecek, korkarım valla.


-Saftrikler-
Bu insan çeşidine bağda, bahçede, kırda, sokakta, yani her yerde rastlayabilirsiniz. Genillikle gözlük takan bu tiplerin gözlüksüz versiyonlarıda vardır. Sade, temiz giyinirler boyunları devekuşu gibi eğiktir. Bu tiplerin en büyük özellikleri, söylenen herşeye inanmalarıdır. Bu yüzden bir çok ortamda salak durumuna düşerler. Alışık oldukları için bu durum onları ırgalamaz. Birçoğunun ineklerle yakından akrabalıkları vardır. Derslerde fırtına gibi esen bu tipler, iş karı-kız konusuna gelince pörsümüş mike dönerler. Bu durumu Viagra + Ecstasy bile zor kurtarır, hatta çoğu durumda kurtaramaz. Muhabbetleri sıfır olup, kızlarla Aynştayn hakkındamı yoksa Nasrettin hoca hakkında mı konuşacağım diye uzun uzun düşünürler. Karar verdiklerinde kız zaten sıkılıp kaçmıştır. Ana kuzusu olan bu tipler aynı zamanda baba oğlağıdır. (Aman ne komiğim ne komiğim) İlgi alanları sınırlıdır ve birçoğu sporu sever. Bu onların tek olumlu özelliğidir.

Eğer bir gün sizde böyle bir tipe rastlarsanız, onlara 10.000.000TL'ye boğaziçi köprüsünü satabilirsiniz. Hatta Fatih Sultan Mehmet'i de işin içine katıp ikisini 15.000.000TL'ye bağlayabilirsiniz. Emin olun kesinlikle kıllanmazlar, zaten o duyguyu hayatları boyunca tatmamışlardır. Aksine sevinir enayiler. İşte parayı kısa yoldan kazanmanın en kısa yolu. Atalarımız ne demiş: Enayiler olmasaydı a-kıllılar nasıl yaşardı?
P.S: Böyle bir saftrik bulursanız bana yollayın, bakalım Pisa kulesine 35.000.000TL'lık teklifine ne diyecek?


-Magandalar-
Genellikle hayatımızın her anaında, hergünde özellikle hayvanat bahçesinde gördüğümüz ayılar yani magandalardır onlar. Sabah kalkmalarıya günün ilk geğiriğini çıkarmaları bir olur. Evleri genelikle 13 gündür giydiği beyaz çorap yüzünden kokar. Aslında simsiyah olmuştur çorap, ama bu onları ırgalamaz. Her insan gibi kahvaltısını yapar, gömleğini üst üç düğmesini iliklemeden sokağa atlarlar. Tabii ki ellerinde cep telefonlarıyla. Bu onlar için sütyenle göğüs ilişkisine dönmüştür. Gördükleri her kadına laf atarlar, tabii ki, umdukları tatlı öpücüğü diil, sert ve ağır bir çanta darbesini alırlar. Ulaşım aracı olarak otobüsleri kullanırlar, yolda giderken de abazalıklarını giderirler. Arabaları mutlaka Ford'dur, Ford onlar için bir tutku, bir şehvet, bıyıkla sakal olmuştur. Özellikle arabalarında Verdi Tayfur, Müslüm Hoşses, Orhan Gencebayt gibi şarkıcıları dinleselerde, bazılarında 90 dakika boyunca tıstak sesleri çalan kasetler de bulunur. Hele birde yanlarında rakı varsa, ohhh gel keyfim gel. Kimileri de gaza gelip 14lük barettalarıyla havaya 30-40 el ateş ederler. Attığı kurşunlar birilerini vurur ama, bunu kaale bile almazlar. Çünkü keyiflerini hiçbirşey kaçıramaz. Ayılar, magandalar, ağızlarındaki su fazlasını tükürerek giderirler. Bu onların ideolojisi olmuştur. Saatte 10-15 defa o güzel (yeşil) balgamlarını sokaklarımıza boşaltmaktadırlar. Bu sırada düşündükleri tek şey, şehirdeki yeşil alanı arttırmaya yardımcı olduğu için belediye başkanının kendilerini tebrik edip etmeyeceğidir. Akşam olduğu zaman bazıları maça gider, bazıları da meyhane, pavyon, gazino gibi yerlere takılırlar. Hali vakti yerinde olanlar da kırmızı E200'lerine attıkları rumenleri evlerine götürürler. Bu sırada ya onlara AIDS bulaştırırlar, ya da kaparlar, ama bunu da ırgalamazlar. Atın ölümü arpadan olsun caanım. Hayret bişi.

Bu güzel abilerimizi gördüğünüz yerde selam verin, ama sakın öptürmeyin kendinizi, suratınız her an balgamdan yemyeşil olabilir. Bu olmasa bile En sevdikleri menü, kurufasülye-pilav, ve üstüne upuzun, simsiyah, kocaman bir magnumdur. Magnum yerken, dondurma tam akacakkene, o beyaz şeyi diliyle yalayıp yutarlar.(magnumu). Bunu yapmayı çok severler, büyük bir iştahla yerler magnumu. Meyva olarakta armutu severler. Nede olsa armudun iyisini ayılar yerler.

İşte, magandalar yani ayılar, böyle kimselerdir. Benim gördüğüm en abaza maganda Abuzer efendi idi. Onun kısa hayat hikayesini Abuzer efendi köşemizde bulabilirsiniz.


Geri